AHMET TANER KIŞLALI

~ 23.10.2020, Tevfik KIZGINKAYA ~

21 Ekim’in üstünden 21 yıl geçti.

Zaman o kadar hızlı ki…

Bu yıl anma töreni sadece Karşıyaka’da yapılabilecek. Salgın koşulları nedeniyle evinin önünde ve adını taşıyan parkta buluşulamayacak, toplantı yapılamayacak. Salgın nedeniyle 29 Ekim ve 10 Kasım’ı da kapsayacak şekilde 1 Aralık’a kadar toplantılar yasaklandı.

Nedense (!) Ulusal Bayramlarda virüs daha da bir hareketleniyor. İktidarla virüs arasında bir gönül bağı var gibi. İktidarın toplantılarında bulaşıcı niteliğini yitiren virüs, konu Mustafa Kemal Atatürk, Demokratik Laik Cumhuriyet ya da çalışanların hakları olunca çok tehlikeli bir hale geliyor. Tıp bilimi de bu duruma bir açıklama getiremedi.

*****

21 yıl öncesinden bugüne doğru baktığımızda Ahmet Taner Kışlalı’nın, Muammer Aksoy, Uğur Mumcu, Bahriye Üçok gibi daha On’larca Atatürkçü aydınımızın neden katledildiğini açıkça görülmektedir.

On’lar ülkemizin bugünlerini gördükleri için yazarak ve anlatarak bizleri ve tüm yurttaşlarımızı bilinçlendirmeye, uyarmaya ve uyandırmaya çalıştıkları için öldürüldüler.

Bugün bizlere düşen, On’ların mücadelelerini aynı inanç ve kararlılıkla sürdürmektir.

*****

Ahmet Taner Kışlalı’nın 23 yıl önce kaleme aldığın “Demokratik Toplumcu Çağrı” bu gün için de geçerli ve Demokratik Laik Cumhuriyet mücadelesinde bizlere yol gösteriyor;

 “Çözüme giden yol; …Gerek Türkiye’de gerekse dünyada çağımızın gerekleri, demokrasi ve hakça toplum isteklerinin bir arada karşılanmasını zorunlu kılmaktadır. Demokratik toplumcu bu çerçeve, sağlıklı, huzurlu, insan onuruna yakışır bir toplumsal düzenin ön koşulu olmaktadır. Ne demokrasiyi erteleyerek ya da demokrasiden vazgeçerek toplumsal adalete ulaşılabilir, ne de sosyal devlet anlayışı bir kenara bırakılarak, gerçek, kalıcı ve katılımcı bir demokrasi kurulabilir.

Toplumu yeniden esenliğe çıkarmak ve ülkemizi 3üncü bin yıla hazırlamak için, devleti hastalıklarından arındırmak gerekmektedir. Bir zamanlar kitleleri peşinden sürükleyen birçok ideolojinin çekiciliğini yitirdiği, ırkçı ve şeriatçı eğilimlerin karanlıkları çağrıştırdığı bir ortamda, hakça bir düzenin yolunu açacak Kemalizm, öncelikle Türkiye’nin bugünkü koşullarında yeniden güncellik ve çekicilik kazanmıştır.

… Kemalizm, ne Atatürk’ün bekçiliğidir, ne de 1920 koşullarında yapılmış olanların toplamıdır. Kemalizm, demokratik toplumcu bir öze sahip, sürekli devrimcilik ilkesine dayalı bir çağdaşlaşma ideolojisidir.

… Türkiye bugün çok zor bir dönemden geçmektedir. Ama karşı karşıya bulunduğumuz zorluklar, 1920’lerde Anadolu Devrimini gerçekleştirenlerin aşmak zorunda kaldıkları zorlukların karşısında çok küçük kalmaktadır.

Çıkış yolunun ilkeleri bellidir. O ilkeleri paylaşanların demokratik birlikteliği, yozlaşmış yapıların yıkılmasına, devletin ve toplumun yeniden sağlığına kavuşmasına yetecektir.

Gün, karanlığa karşı güçlerin örgütlenmesi ve dayanışması günüdür.

Ülkenin içinde bulunduğu ortamdan endişe duyan herkesin, konumu ne olursa olsun, mutlaka yapabileceği bir şey vardır.”

Ahmet Taner Kışlalı’yı ve Cumhuriyete Can Veren tüm Devrim Şehitlerimizi

Saygıyla ve özlemle selamlıyorum.

M.Tevfik Kızgınkaya

21.10.2020

https://kurgusuz.com/ahmet-taner-kislali/

Tevfik KIZGINKAYA | Tüm Yazıları
Hits: 6843