YARGICIN VE TOPLUMUN YARGI BAĞIMSIZLIĞI İLE İMTİHANI

~ 26.09.2019, Av. Murat Aydın ~

Genç bir yargıç, bulunduğu mahkemeye gelen ancak baktığı davanın tarafı olmayan ünlü birisi ile fotoğraf çektirip bunu internet mesaj uygulamasında paylaşınca hararetli bir tartışma ortaya çıktı.

Bazıları bu görüntüyü yargının tarafsızlığına aykırı buldu. Bazıları yargıcın meslek etik kurallarına hatta disiplin hükümlerine aykırı davrandığını söyledi. Bazıları yargıcın genç oluşunu öne çıkarıp tecrübesizliğini dile getirdi.

Öncelikle genç meslektaşıma geçmiş olsun dilemek isterim. Eminim yaşananlar en çok onu üzmüştür ve haddinden fazla şekilde gösterilen tepkilere kırılmıştır. Maalesef, kendisine bunlardan dolayı yılmamasını, yaşadıklarından ders çıkarıp mesleğini daha iyi şekilde yapma konusunda motive olmasını tavsiye etmekten başka bir şey gelmiyor elimden.

Yargıcın uymakla yükümlü olduğu etik kurallar uyarınca tarafsız ve bağımsız olması yeterli değildir. Yargıç tarafsız ve bağımsız olduğunu söz ve eylemleri ile de göstermelidir. Toplumda tarafsız ve bağımsız olmayabileceğine dair algı oluşturan her türlü tutum ve davranıştan özenle kaçınmalıdır. Yargıç bu hassasiyetini özel yaşamında da göstermelidir. Yargıcın davranışlarına konu yer meslek icra ettiği kürsü olunca hele ki üzerinde mesleğin en önemli sembolü olan cübbesi var ise hassasiyeti en üst düzeyde olmalıdır.

Genç yargıç bu hususlarda gereken hassasiyeti göstermediği için kusurlu sayılabilir. Ancak asıl kusurlu olanı görmeden, asıl soruna işaret etmeden, tüm sorumluluğu genç bir yargıca yüklemek ne denli doğru olur?

Örneğin;

Genç yargıcı mesleki kıdem ve deneyimine uygun olmayan bir yerde görevlendirenlerin kusuru yok mudur?

Yargı mensuplarına mesleki etik ve değerleri anlatmayan, hayatlarının bir parçası haline getirmelerini sağlayacak ortamı oluşturmayanların hataları yok sayılabilir mi?

Mesleki teamülleri görerek ve yaşayarak öğrenebilecekleri kıdemli meslektaşlarının yargı içinde kal(a)mayışının bu tür sorunların ortaya çıkmasında hiç mi etkisi yoktur?

Toplumun genel olarak yargıya duyduğu güvensizlik ve memnuniyetsizliğin ortaya çıkan tepkilerin ağırlığında payı olmamış mıdır?

Sorular çoğaltılabilir.

Yargının saygınlığını, tarafsızlığını ve bağımsızlığını korumak ve savunmak öncelikle yargı mensuplarının görevidir. Ancak bu görev en az onlar kadar toplum için de geçerlidir.

Toplum; yargının tarafsız ve bağımsızlığını talep etmiyorsa, iyi işleyen, adil ve etkili bir yargı mekanizması olması hususunda gerekli demokratik baskıyı kurmuyorsa yargı sisteminin sorunlarının giderilmesi mümkün değildir. Yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı, yargıya duyulan güven; yargı reformu belgeleriyle veya yasa değişiklikleri ile sağlanabilecek şeyler değildir.

Her yargıç içinde bulunduğu ortam ve iklimin kendisine öğrettikleri ile yaşar ve öyle davranır. O halde yargı iklimini değiştirmeden, ortaya çıkan yargı kararlarını ve yargı mensuplarının davranışlarını tartışmak sorunu değil sonucu tartışmaktan öteye gitmeyecektir.

Son bir söz de genç yargıca gereğinden fazla yüklenenlere olsun:

Bu ülkenin yüksek yargı organlarının başkanı olan, yani mesleğinde kıdemli, yani deneyimli, yani mesleki etik kural ve değerleri konusunda bilgili kişilerin; yürütme organının temsilcileri ile birlikte gittiği yurt içi ve dışı gezilere, yürütme mensuplarının önünde önlerini kapatıp, eğilmelerine karşı, genç yargıca karşı gösterdiğiniz tepkiyi gösterebildiniz mi? Bu davranışları yapan kişilerin el üstünde tutulduğu, hadi en hafif deyimle yeterince eleştirilmediği bir ortamda genç bir yargıcın ünlü biriyle fotoğraf çektirmesinden hareketle yargının tarafsızlığına dair yorumlar yapabilir misiniz?

Av. Murat Aydın | Tüm Yazıları
Hits: 4609