Tutuksuz da yargılanamazlar!

~ 03.12.2015, Aydın Engin ~

Başbakan bir TV kanalında konuştu. Konu ağırlıklı olarak iki arkadaşımızın, Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanmaları. Dikkat! Yargılanmaları değil tutuklanmaları.
Başbakan’ın bütün vurgusu tutuklama kararının yanlış olduğu. Böylece altı ay kadar önce gözlerinden şimşekler saçarak, öfkeden sesi çatallanarak “Bunun hesabını o gazeteden soracağıııııızzz” diye kükreyen “büyük şef” Tayyip Erdoğan’dan farklı olarak kendisinin hakka, hukuka ne kadar saygılı olduğunu çaktırmadan göstermiş oluyordu.
Tabii bu ince manevrayı yiyip yutanlara göstermiş oluyordu.
Bakın ne dedi:
“Basın faaliyeti olarak yapılanlarla basın faaliyeti dışına çıkan unsurlar arasındaki ince çizgi görülmeli. Can Dündar’ın açıklamalarına baktığımızda basın faaliyetinin dışına çıkarak yapma çabası var. Yaşananlar komplodur. Dündar bunları yayımlayarak devlet sırrını ifşa etmiştir, bu süreçte tutuksuz yargılama olması gerektiğini düşünüyorum.”
Neresinden tutacaksınız bu mantığın?
Başbakan “Can Dündar’ın açıklamalarına baktığımızda…” demiş. İyi de Can Dündar siyasetçi mi ki demeç verip açıklama yapsın? O ele geçirdiği bir haberi aldı Cumhuriyet’in manşetine taşıdı. Hepsi o kadar.
Başbakan “basın faaliyetinin dışına çıkarak yapma çabası var” diye devam etmiş. Basın faaliyetinin dışına çıkma dediği noktayı da açıklamış da. Bakın ne demiş:
“Dündar ve Gül’e yayımladıkları doneleri o hain çete verdi. Bundan dolayı şeref madalyasından bahsedilemez…”
Yav Başbakan bey kardeşim! Bizim arkadaş şeref madalyası derken “Bu tutuklama kararı benim için bir şeref madalyasıdır” dedi. Yoksa “Bakın ne biçim habercilik yaptım” diye övünüp madalya filan sözü etmedi.
Haaa “O belge ve bilgileri nasıl aldı” diye soracak olursanız…
Sormayın. Bizim mesleğin altın kuralıdır: Kaynak açıklanmaz. Açıklanırsa bir başka olayda hiçbir kaynak güvenip size açılmaz…
Ama koskoca Başbakan olarak sizin kaynak hakkında bir bilginiz varsa, “o hain çete” dediğiniz kişiler verdi ise, bu sizin sorununuz. Onlarla canciğer kuzu sarması ortak olan biz değil sizdiniz. Ortaklarınızı iyi seçseydiniz.
Başbakan bununla da yetinmiyor, tutuksuz yargılanma vurgusunu yineleyip ne kadar hukuktan yana olduğunu belirttikten sonra aynı cümlede aba üstünden (artık “aba altından” göstermeye gerek duymuyorlar ya) sopa gösteriyor:
“Devletin stratejik çıkarlarını zedeleyenlere dönük hukuki tedbirler dünyanın her yerinde vardır. Bu yargılamanın tutuksuz olması esas olmalıdır.”
Bakın Sayın Başbakan, biz devletin stratejik çıkarlarının koruyucusu, kollayıcısı, savunucusu filan değiliz. Gazeteciyiz. Devlet sırrızırhının ardına sığınıp neler çevrildiğini biliriz ve o zırhı delip halkın haber alma hakkını ete kemiğe büründürmeyi ödev biliriz…
Yani…
Yani, iki arkadaşımızın tutuklu yargılanmalarına değil böylesine saçma, böylesine akıldışı, böylesine gerekçe bile denemeyecek bir gerekçe ile yargılanmalarına itiraz edin ki sahiden hukuka saygılı olduğunuza inanalım.
Yoksa bu bezirgân manevralarına karnımız tok…

 

 

Cumhuriyet

Aydın Engin | Tüm Yazıları
Hits: 2973