14 maddede 'vizesiz Avrupa' aldatmacası

~ 01.12.2015, İbrahim VARLI ~

1) İçeride ve dışarıda sıkışan AKP hükümeti bir kez daha illüzyona başvurarak Avrupa Birliği-Türkiye zirvesi sonrasında algı operasyonuna girişti. Türkiye’nin bu anlaşmayla AB’de “serbest dolaşım hakkı” kazanacağı iddia edilerek bu yönde propagandaya başlandı.

2)Zirveden çıkan sonuçlar yansıtılmak istenenin aksine Türkiye’ye vize muafiyeti getirmiyor. Zafer sarhoşluğu içerisinde servis edilen ‘Vizesiz Avrupa’ söylemi kelimenin tam anlamıyla bir aldatmaca. Vize kararı ‘kısmi vize kolaylığı’ ile ilgili, ‘vize muafiyeti’ ya da vizelerin tamamen kaldırılmasıyla ilgili değil.

3)AKP bir kez daha hayal satıyor. Bundan 10 yıl önce de, hem de gündüz vakti fırlatılan havai fişeklerle AB üyeliği kutlanmıştı! Bugün de benzer bir şark kurnazlığı devrede. O dönemde AB’den alınan “açık uçlu müzakere” vaadiydi. Bugün için vaat edilen ise hiçbir zaman gerçekleşmeyecek olan “ucu açık” vize süreci.

4) Zirvenin kazananı yansıtıldığı şekliyle Türkiye değil AB. Anlaşma ile mültecileri tutma karşılığında Türkiye’ye 3 milyar avro, kısmi vize kolaylığı ve bazı ekonomik fasılların açılması taahhüt ediliyor. Karşılığında Türkiye mülteciler için Avrupa’nın ileri karakoluna dönüştürülüyor. Türkiye üzerinden Avrupa’ya giden ve Türkiye üzerinden geçmese bile birlik ülkelerinin “Türkiye’den geldi” dediği tüm göçmenler geri alınacak.

5) Brüksel mülteci krizini sattı. Ancak satışın faturası Ankara açısından ağır olacak. AB’nin Türkiye için öngördüğü 6 kamp bölgesinde mültecilerin kayıtlarının tutulması ve AB ülkelerinin gelip bu kayıtlara göre kendi işlerine yarayacak mültecileri alması ve diğerlerini Türkiye’de bırakması söz konusu.

6) AKP hükümeti Türkiye’nin Avrupa ile Asya arasındaki jeopolitik konumunu ve Suriyeli mültecileri stratejik silah olarak kullandı. Davutoğlu zirveyi “tarihi bir toplantı” olarak nitelese de Alman Badische Zeitung’a göre buluşma tarihe ‘yalancılık’ zirvesi olarak geçmeye aday.

7) Frankfurter Allgemeine Zeitung ve Mitteldeutsche Zeitung’un da dikkat çektiği üzere uçak krizi yüzünden Moskova ile bozuşan Türkiye ekonomik yaptırımları Brüksel’e yanaşarak telafi etme arayışında. Rusya’nın ağır yaptırımlarıyla karşılaşan Türkiye için mülteci meselesinde AB’nin Türkiye’ye vaat ettiği yardım büyük önem taşıyor.

8) Davutoğlu, vize serbestisi çalışmalarının önümüzdeki yıl tamamlanmış olacağını söyledi. Vize serbestliği sürecinin vizelerin kaldırılması ile sonuçlanması için Türkiye’nin yerine getirmesi gereken 72 kriter bulunuyor. Türkiye’nin 15 yılda sadece 11 başlık açabildiği dikkate alınırsa muhtemel bir vizesiz geçişin 2073’ten önce olma ihtimali pek olası görünmüyor!

9) 17. fasıl yeni bir adım değil. 17. faslın açılması olumlu bir gelişme ancak bir senedir gündemde olan faslın açılmasının pratikte tek başına pek bir anlamı yok. “Sürecin canlandırılması” Enerji, Yargı, Temel Haklar, Adalet, Özgürlük ve Güvenlik gibi kritik fasılların açılması, bazı üye ülkelerce askıya alınan fasılların açılmasına bağlı. Örneğin sadece Kıbrıs meselesi dolayısıyla 14 fasıl açılamıyor.

10) AB’nin mülteci krizi ile ilgili olarak Türkiye’ye duyduğu ihtiyaç ilişkilerde bir canlanmayı mümkün kıldı. Ancak Türkiye’nin AB’ye tam üye olması için mutlaka siyasi kriterleri yerine getirmesi gerekli. Gazetecilerin tutuklanması, düşünce özgürlüğü, cihatçıların desteklenmesi, savaş politikaları gibi uygulamalar AB adaylığı hedefi ile çelişmekte.

11) Anlaşma metninde yer alan bazı noktalar belirsiz kalmış durumda. Vize serbestisi konusunda Türkiye’nin Geri Kabul Anlaşması yükümlülüklerini yerine getirmesi karşılığında, Ekim 2016’dan başlayarak Schengen bölgesine vizesiz seyahat olanağı sağlanabileceği ifade ediliyor. Evet kritik kelime “sağlanabilecek.” Bu serbestlik sağlanamayabilir de. Kesin bir ifade yok.

12) Keza 3 milyar avroluk desteğin gelecek yıl için ödeneceği ifade ediliyor. Ancak bu kaynağın tek seferde mi verileceği yoksa belli dilimlere mi bölüneceği belli değil. Bir diğer belirsizlik ise müzakerelere hız verilmesi alanında. Her ne kadar ekonomik ilişkilerin derinleştirileceği ifade edilse de müzakerelerde hangi fasılların açılacağı konusunda nihai metne giren bir ifade bulunmuyor.

13) Anlaşma ile Türkiye Avrupa’nın mülteci taşeronu oldu.

Uzun zamandır fiilen geçerli olan ‘Türkiye’nin mülteciler için tampon devlet olarak kullanılması’ hedefi pazar akşam itibariyle adı konularak ilan edildi. Neo-Osmanlıcılar üç milyar avroya fit olarak, istenilen metne imzayı attı.

14)Avrupa Birliği mülteci akınını durdurması karşılığında Türkiye’deki düşünce özgürlüğünün ayaklar altına alınmasını, hak ihlallerini, baskı ve tehditleri göz ardı etti. Buna karşılık Brüksel, Davutoğlu hükümetinin ağzına bir parmak bal çalarak Türkiye’yi resmen teslim aldı.

 

 

http://www.birgun.net/haber-detay/14-maddede-vizesiz-avrupa-aldatmacasi-96584.html

İbrahim VARLI | Tüm Yazıları
Hits: 2991